18 Temmuz 2012 Çarşamba

Okuribito - Departures - Son Veda

Vedalar hep zor olmuştur çoğumuzun hayatında.. Aslında veda etmenin bile birden çok kademesi vardır.. İnsan, önce içinde vedalaşır..sonra teninde sonra ise soluğunda bitirirverir cümleleri..ve veda..hoşçakal..

Bu sefer filmin beni çok etkilediğinden bahsetmiyeceğim çünkü bu film için çok etkilenmiş olmak durumu, kişiye göre değişecektir..ancak hayatınızda önemli olan kişilerle olan cismen veya fikren vedalaşmalar bu filmde su yüzüne çıkıyor ve hiç beklemediğiniz kadar duygusallaşmanıza sebep oluyor.. hatta yarım kalmış vedalarınıza yol gösteriyor.. kendi içinizde aslında hiç bitmemiş olan bu hüzün, tahmin edemiyeceğiniz boyutlarda sizi sarsabiliyor..

Filmde geçen çok küçük bir hikayeden bahsetmek istiyorum.. Çok eski dönemlerde insanlar yazı ve konuşma yeteneklerini elde etmemişken birbirlerine olan hislerini, herhangi bir yerden bulup seçtikleri taşları karşısındakine vererek anlatırlarmış.. Pürüzlü ise kızgınlık açık renkli ise ve pürüzsüz ise aşk, sevgi gibi hallerini anlatmaya çalışırlarmış bu yolla..Bana oldukça eğlenceli ve güzel bir hikaye gibi göründü..

 Her neyse.. hayatımızda zaten sayılı olabilecek güzellikler mevcut ve onlarla vedalaşmak çok zor.. İzlemenizi ısrarla tavsiye ediyorum. ( Yazan : Yusuf )




17 Temmuz 2012 Salı

Mother - Madeo - Anne

     

         İnanılmaz bir dil. İnanılmaz bir oyunculuk.. Hatta inanılmaz bir senaryo. İnanın şuan bu yazıyı 02:33'de biri kapalı olan gözlerle yazıyor olmasam yinede böyle kısa yazardım diye tahmin ediyorum.. İzleyin ve size dokunmasına izin verin.. Sizi sarsacak.. Emin olun.Filmdeki Anne oğul ilişkisi klişeymiş gelebilir ancak filmde katman katman öyle çok duygu gizliki hepsi öyle güzel anlatılmışki canınız acıyor.. Bu inanılmaz anneye.. ( Hye-ja kim Anne ) ve inanılmaz çocuğuna ( Bin Won çocuk ) söyleyecek hiç bir söz bulamadığım gibi,  yönetmen koltuğundaki Joon-ho Bong'a da " sen neymişsin be abi ? " repliği ile yaklaşmak istiyorum.. Bilemiyorum.. Bırakın sizi incitsin.. İzleyin.. ( Yazan : Yusuf )


14 Temmuz 2012 Cumartesi

Intouchables - Dokunulmazlar - Can Dostum

Hani küçükken anneden babadan alınan küçücük paralarla markete girersiniz ya arkadaşınızla.. Herkes aynı şeyden alır ve marketten çıkıldığında beraber yersiniz ve illaki aynı anda başlar aynı anda bitirme kuralınız vardır.. ya da cipsden enmayi çeşit çıkan oyuncaklardan en havalısı sizin paketinizden çıkmıştır ve herkesin gözleri parlar ve sizin içinizi ukala bir gurur kaplar ya.. hah tam o samimiyette bir film..

Olağanüstüydü.. Gerçek bir hikayeden alınmış ve içtenlik dolu bir yapıta çevrilmiş Fransız yönetmenler tarafından.. Bütün vücudu felçli bir adamı canlandıran  François Cluzet jest ve mimik dersi niteliğinde bir oyunculuk sergilemiş..Asla unutulmayacak bir dram hatta çoğu kez komedi.. Hayat ne kadar varlıklı olsanızda adaletsizliğini sizin üzerinizde sergilemekten kaçınmıyor.. Ayrıca Omar Sy de oldukça içten bir oyunculuk sergilemiş.. Film çok lezzetli olmuş..
Kesinlikle listenize eklemeli ve hemen tüketmelisiniz.. 
( Yazan : Yusuf )

The Hobbit - Official Trailer

Tolkien olaydıda yazmaya devam edeydi.. Neyseki yıllardır hurafe olmuş olan The Hobbit kitabının filmi gösterime yaklaşıyor ve Peter Jackson amcamız sayesinde Tolkiensiz bir Dünyayı kısada olsa unutacağız gibi duruyor..

The Inbetweeners Movie - 18'e gelmeden

Dvd'si şuan elinizde mi ? Peki bugün birazcıkda olsa gerginlik hissediyor musunuz ? Evet! o dvd filmden nasiplenebilir ve onu kırabilirsiniz..

2004 yapımı Euro Trip filmini bilirisiniz.. İşte o filmde yakalanmak istenenin yanına bile yaklaşılamamış.. Film görüntü ve kadrajlarıyla amatör haller içerisinde üstelik filmdeki embesil denebilecek karakterlerin ne hal ve hareketleri ne de aksanları "komik" kavramına yaklaşamamış .. Gençlik filmi bağbında izlediğim " komiktir ya gecenin bu vakti bu uyutmaz beni izleyeyim " diyerekten elimealmış ve gecenin 01:52'sinde irkilerek uyanarak filmi sonlandırmıştım.. Size önerim " Sinemada izleyeceğim ben bunu pödöf çödöf " diye ortalarda geziyorsanız en yakın iddaa bayinde o parayı daha nasipli bir şekilde kullanın ve sıkıntıdan bağsur olma tehlikesi ile yüzleşmemiş olun..    
( Yazan : Yusuf )

Dark Shadows - Karanlık Gölgeler

Tim ? Burten ? Siz ikiniz orada mısınız ? ben cevap vereyim değiller.. Ne çok sıkıldım ben filmde ? Bilmiyorum yüksek beklentilerden olmalı..


Johnny Depp'in şeytan tüylü oyunculuğunun etkisinde kalarak mı çok beklentilerle gittim bilmiyorum ya da " Tim Burten çekerde gitmez miyiz olumm!! " efektiyle mi hareket edildi onuda bilmiyorum ama bir sinema bileti üzerine de konuşmuyorum..Konuştuğum şey " can sıkıntısı ". Tim amca aslına bakarsanız klişeleri iyi işler izleyiciye de güzel yansıtırdı ama bu filmde diğer Tim Burten karakterlerinin yanısıra asla hiç bir karakter trend olmayacaktır.. Hiç bir karakter samimi değildi.. Yeterince saçma ve klişe olsaydı gayet kabul görecekti ama o sınırı aşamamışlar ve ortalarda bir yerlerde kalmışlar.. Evdeki 2 domates 1 biber ile harikalar yaratacağını sanan, öğrenci evi mutfağından çıkma bir film.. yanına çay bile demlenmemiş..artık onuda siz düşünün.. ( Yazan : Yusuf )


The Ghost Writer - Hayalet Yazar

Dvd'cime gittiğimde şansıma orada olan çok değerli bir sinefil abimiz bana 20 tane güzel film önerdi 1 saat koyu sohbet ettik ve o filmlerden biri Hayalet Yazar..

Film aslına bakarsanız ortalarda biryerlerde kaldı kafamda.. Kadrajlar şahane ve atmosfer tamda filmde olması gereken haller içerisinde ama oyunculuk adına Ewan McGrogor beni tatmin etmedi.. Bilemiyorum aslında 90's polisiye film yazarlarının kalıbından çıkma bir film gibi duruyor.. Efekt olmadan izlediğimiz ve hayran kaldığımız eski TRT gece kuşağı polisiye filmlerini andırıyor genel yapısı filmin ama bir şeyler hep eksik gibi geldi bana ve toplasan bir 15 dakika gereksizce uzatılmış ama Pierce Brosnan tam bu noktada " heyt! ben bu işin adamıyım, politik işler ve yanar döner haller benim işim" diyor ve filmin rengini değiştiriyor.. Görülmeyi hakeder niteliklerde olan bir film olduğunuda eklemek isterim..
 ( Yazan : Yusuf )



8 Temmuz 2012 Pazar

Diario de na Ninfómana - Bir Sex Bağımlısının Günlüğü


Konusu adıyla aynı olan bir film. Sex bağımlısı olan bir kadının, hem bağımlılık sorunlarını hem de kadın olarak yaşadığı sorunları anlatıyor. Bir sahnede tam hatırlamamakla beraber şöyle diyor: " Erkekler çok kandınla yatınca tebrik alıyor da kadınlar çok adamla yatınca neden orospu oluyor?"
Sex bağımlısı olsan da, bu durumdan sen rahatsız olmasan, kendinle barışık olsan da, hayatını istediğin gibi yaşa, neden mutlu oluyorsan onu yap. Her şeyi yapma fırsatın varken dolu dolu yaşa. Kendini özgür kıl.
(Yazan: Eren)

6 Temmuz 2012 Cuma

Facebook Internet Explorer 9 ile Çok Daha İyi

Internet Explorer 9, hem temiz ve sade arayüzü ile en sevdiğiniz web sitelerinin içeriklerini ön plana çıkarıyor, hem de gelişmiş güvenlik özellikleri sayesinde web’de kişisel bilgilerinizin gizliliğini ve bilgisayarınızın güvenliğini koruyor. Windows 7 için özel olarak geliştirilmiş olan IE9’un bir diğer avantajı da, tek tıkla ulaşabilmeniz için sık kullandığınız siteleri PC’nizin görev çubuğuna taşıması.

Internet Explorer 9’un site sabitleme özelliğinden faydalanmak için tek yapmanız gereken, sabitlemek istediğiniz site açıkken adres çubuğunda yer alan site logosunu ya da açık olan sekmeyi Windows 7 görev çubuğuna sürüklemek. Bunu yaptığınızda siteyi, öncesinde tarayıcıyı bile açmaya gerek kalmadan, tek tıkla erişilebilecek şekilde masaüstünüze taşımış oluyorsunuz.

Internet Explorer 9’un sabitleme özelliği sayesinde, Facebook’u da çok daha etkin şekilde kullanmanız mümkün. Internet Explorer’ın Facebook’a özel sıçrama listesi sayesinde hem tarayıcınızı bile açmadan Facebook’un farklı bölümlerine anında tek tıkla ulaşabiliyor, hem de Facebook’taki yeni bildirimlerinizden anında haberdar olabiliyorsunuz. Internet Explorer 9’un Facebook sabitleme özelliğinden faydalanabilmek için, IE9 adres çubuğundaki Facebook ikonunu veya Facebook sekmesini tutup Windows 7 görev çubuğuna sürüklemeniz ve buraya bırakmanız yeterli.

Hemen Internet Explorer 9'u yükleyip ayrıcalıklarını yaşamak için tıklayın!



Bir bumads advertorial içeriğidir.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Tyrannosaur



         
 Yok yok.. Dinazorlu bir film değil..

           Çok zalim bir Dünya'da yaşıyoruz diyor filmde..
 " Ne klişe ama ? " .. Klişeler gerçeklerin pek çok tekerrür ettiği zaman ortaya çıkan tekrarlamaların adı ise, kolunuza hızlıca vurduğunuzdaki sızlama kadar gerçek.. ve hep tekerrür eder.. Aslına bakarsanız film tokatın ta kendisi.. Kötü insan kavramını hatırlatır nitelikte.. Farkına varmadan can acıtmak gibi aslında.. ve keşkeler.. pişmanlıklar.. İnsanın kendinden nefret etmesine kadar uzanan pişmanlıklar cümbüşü.. 

Yılmak ? Hayat sizi ne kadar zorluyor son günlerde ? Ne kadar daha hazırsınız buna ? Ayrıca filmin yönetmeni ve yazarı Peddy Consinide şahane bir yorumlama yapmış.. İzlenmeli. ( Yazan : Yusuf )
 



Filmin soundtrackini yapan Damien Dempsey'den şahane bir şarkı..