26 Şubat 2012 Pazar

The Artist

   The Artist..Çok sempatik..Çok etkileyici.. Çok saf..temiz..içten..sevimli..eğlenceli..İzledikten sonra her zamanki gibi film bitimindeki sountrackleri dinlemeye devam ettim..açıkcası her duygu içindeydi..Filmin beni kazanmasının asıl sebebi 100 bin tane eleştirmenin bu filmi Oscar adayı göstermesi değildi elbette..sebebi ; geçmişime götürmesiydi..elbette bir film setinde bunları yaşadığım için anımsayıpta dönmedim geçmişe..geçmişimi anımsattı çünkü film samimi dostluklarla dolu ve gereksiz ayrıntılarla bezenmemiş gerçek ve içten aşkla betimlenmiş..Kim ne derse desin 90'ları hatırlayan ilk kuşak olmak yaşlı hissettirsede ben bunu şans olarak görüyorum.


  Mesela, çocukken arkadaşımla asansörde sebepsizce bakışarak saatlerce karın ağrısına kadar giden gülmelerimi ve sahip olduğum hiçbirşey yokken beni tüm gün kucaklayan sokakları halen içimde barındırıyor olmak hep mutlu edecek ve şanslı olan bizim neslin yaşlandıkça elinde bir koz kalacak :) 



                     İyiki izledim bu filmi diyor ve ekliyorum..evet film sessiz sinema.. nihaha ! :) 

IMDB 8.4 vermiş..Yine off bu çok uzun izliyelim mi izlemiyelimmi arkadaş ?!? diyenlere ise 8.5 diyor ve ekliyorum tekrar evet sessiz film !! :) Yazan : Yusuf )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder